27 Kasım 2014 Perşembe

AH BE!



    Ah eşşek kafam. Gene dayanamadım. Duygusallığa boğuldum seviyorum dedim kız gururu, yapamaz dedim aradım. Aradım ama aramaz olaydım. Hala engelliyim. Bir sapık gibi engelliyim. Dedim kızdırmıştım öyle unutmuş belki twitterda mention yazdım ona yüzsüz gibi, ı ıh cevap yazmadı. Daha önce de yazmıştım sallamamıştı. Silmiş babam kabul et artık. Ben de kızdım onu twitterda engelledim (kaç defa geri aldıysam da en son kararlı ol diyerekten zor da olsa yapabildim bunu). Engellenmek nasılmış biraz da o görsün. Üzülüyorum ama. Ve bir insan göz göre göre istikbalini ve mutluluğunu nasıl ziyan eder esefle izliyorum. Ben mi? Benim durum ortada, kötüyüm... Ama biraz zaman. Öyle bir toparlanırım ki eskisinden iyi olurum. Onu da bu saatten sonra düşünecek değilim. Hep onu düşün düşün kendimi mahvettim zaten.

21 Kasım 2014 Cuma

SON YAZI




      Bu son yazım günlük. Blogsun ama benim için günlük formatındasın. Varlığını bir ben biliyorum bir o. Onun da baktığı yok. Nasıl dayanabiliyor bilmiyorum. Ben olsam on defaya bakmıştım yorum yazmıştım aramıştım. Okuyor ve haberim yoksa gene bilmiyorum. Ondaki irade mi öfke mi inat mı nefret mi her neyse şapka çıkartırım. Neyse sonuç olarak burda senle ben bizbizeyiz. Kuş uçmaz kervan geçmez internetin bu köşesinde dertleşiyoruz. Daha doğrusu adaya düşmüş tom hanks misali(bütün filmlerini çok severim) deli gibi kendi kendime konuşuyorum. Bu siteyi böyle bırakacağım. 2 yıl 3 yıl sonra mı okur kendi bilir. Biliyorum ki okuyacak. Ha o zaman bir işe yarar mı sanmıyorum, sanmıyorum da hani diyorlar ya bunlar da tarihe not olsun. Dursun ya.

      Bu son yazı spontaneous man. Kaç aydır gönül dünyam huzurlu bir gece geçirmedi, kaç aydır kafamı rahat yastığa koyamadım. Kaç defa ağladım bilmiyorum. Kaç defa deli gibi araba sürdüm kaç defa müziklerini dinledim. Ama ne kadar bilmese yada görmek istemese de taşıdığım gönül camdan. Çatlaya çatlaya bir hal oldu kırılıp dağılmasından korkuyorum. Artık son günlük. Hayat bu her şey istediğimiz gibi olmuyor. Olmak zorunda da değil. Bunu kabullenmeliyiz. Biraz ben de medeni olmalıyım. Kendine iyi bak günlük artık yazmayacağım. Ama korkma gene sana uğrayacağım. Bu şarkı da burda dursun: http://www.youtube.com/watch?v=5JO8_Kz_MwM

18 Kasım 2014 Salı

eski yazılar.



 Bu sitede oturup uzun uzun 3 yazı yazmıştım. Baktım konuşamıyoruz bari yazayım benim açımdan olayları görsün dedim.. Okumadı. İncinirim dedi. Ne diyeyim. Oysa çok farklı olabilirdi. O yazıları kaldırmıştım sonra. Düşündüm yayınlamak daha iyi olur sanki. Bu arada face twitter şifrelerimi değiştirdim onunkiler hala aynı. Acı veriyor be günlük. Bu son demlerim artık beni göremeyeceksin günlük. Ben de insanın toparlanmam lazım. Böyle olmuyor.

En Zor Kısım




      Meğersem en zor kısımdaymışım. Kaç defa kavga ettiysek hatta nişan bile attıysak iletişimimiz hiç kesilmemişti ve şu an kesildi. Bir eşşeklik ettim sarhoşken ve kesildi. Dayanamadım sesini duymak istedim belki barışırız diyordum olmadı. Diyebilirsin ki barışmak istesen barışırdın doğru da gülüm ben de barışmak istese ne istediğimi biliyor diye düşünüyordum. Olayları hepsini bir kenara bırak benim annemi bile kabul etmedin. Bana o güveni verseydin senden emin olabilseydim ben şu an zorla saçından sürükler(mecazi tabi) getirirdim. Çok şey istemiyordum be. Sana çok güzel bir hayat yaşatacaktım sen o hayattaki zorlukları gördün hep. Sen de haklısın. Sonuçta herkesin evlilikten beklentisi farklı. Benden çok daha iyisini üstelik benim zorluklarıma sahip olmayan birni buulursun belki. İnşallah bulursun. Bunu kalben söylüyorum. Mutlu ol yeter. Gece gündüz seni düşünmekten bitap düştüm çünkü.

    Neyse sonuçta o artık yok. Beni engelledi. Kaç defa aradım mesaj çektim facebook twitterdan mesaj çektim nafile. Fazla zorlayıp taciz etmenin de manası yok. Hem benim de bir gururum var. Bu sefer son artık aramayacagım. Hep aramadım aramadım belki o beni arar belki pişmanlık vardır diye ama onda hep gurur. Sonra dayanamayıp arıyordum aradıktan sonra da Allah var karşımda çok istekli çok sıcak bir insan buluyordum. Ama aynı zamanda değişmeyen ve benden istekleri de değişmeyen bir insan. Peki annen bizde kalsa nasıl olacaktı peki ne kadar kalacaktı soruları ama verilmeyen cevaplar. istanbula hemen götürmeye çalışmalar ailemden köşe bucak kaçmak istemeler korkmalar. Çok korkuyordu. Haklı olduğu sebepler vardı ama abartıyordu. Bu süreçte iyice anladım ki kadınla erkeğin kafası hakketen farklı çalışıyor. Konuşuyor konuşuyor ama ilerleme kaydedemiyorduk.

    Tekrardan olayları yazmanın manası yok artık geçti. Gerçi nereye geçti nerdeyse 4 ay oldu ayrıldık hala sanki ayrılmamışız. Kalbim paramparça günlük. Keşke hiç bulaşmasaydım diyorum bir yandan bir yandan da o güzelim ilişkiyi yaşadım. Zaten o kadar güzel olmasaydı şimdi bu kadar yıkıcı da olmazdı. İşin en zor kısmı dedim ya işin en zor kısmı bu kadar artık bir olduğunuz bir insanın artık hiç bir şeyin olmaması artık onu canlı canlı gömmek zorunda kalmak. Aslında kendimizi gömüyoruz da neyse. Neyse neyse neyse.

     

13 Kasım 2014 Perşembe

îro di trafîqê de



   Îro di trafîqê de dîse piştî demeke dirêj min li muzîkê te hisandin. Çi xweş bûn. Hem zaf xweşa min çun hem zaf qeherîm ji te. Min munaqeşe dikir bi te re di serê xwe de. Xwezî tu li min ewle bûbane û tu vilqasî li ser xwe nefikirîbane mitale nekê tu tiştî ku te pê xemgîn bê min nedikir û tu nizanê bê ez ê çiqasî te kêfxweş kiribane.

11 Kasım 2014 Salı

Merhebe Nein_ur





          Merhebe bebîş merhebe xweşik merhebe bi iks merhebe qicik. Çiqa kêfa me tê em êşê bidine hev. Halbûkî me karî bû çiqa jiyana hev xweş kin tu texmîn nakê

9 Kasım 2014 Pazar

TE ÇİMA WİLO KİR




       Aynur quban ev not ji bo te. Quban min dixwest ku ji serî ve çiroka me binivîsim û kêmasî  û pêwistîyen ku dibînim binivîsim. Min go belkî ev bibê sedema destpekke nû, belkî bi ve rayê ez xwe çêtir bidme îfadekirin. Lê ew nivîsê ku min heftîkek li ser wa xerc kir(3 nivîsa tastamam bûn) te nexwend quban. Çiqa tiştekî nexweş e tu nizanê. Şev û biro ez li ser te difikirim quban. Tu neha difikirê ev kurik piskopat e kêfa wî tê ku ezîyetê bidê min lê na. Ez tenê dixwazim kêfxweşîyê bidime te dilêmin bi te ve ye. Lê ez dixwazim ku tu min fêm bikê û tu jî kêfxweşîyê bide min. Min dixwest ku bibînim tu bê Emîn em her du hij jev dikin ez hijjêkirina te dibînim û ez jî ji bo ku te kefxweş bikim tişta ji destê min were ê kim. Ji xwe mesela Diya min divê hiç nebûbane mesele divê te zanibane ji bo hemû kurika tişta herî hessas Diya wa ye û bi zewicandinê jî ev naguherê. Te carke tenê gotibane Diya te ye ji xwe tê lê meyzenê yê ku bi kêri Diya xwe newê ma wê bi kêrî çi ê temam bû ev tişt. Û wilo ye jî. Bi heta yê Korelîyen ateist li cem wa heye. Neyse quban te aciz nekim behtir. Xwesteka min ji Xwedê tu kêfxweş bibê, ku tu li min poşman nebê û jiyaneke xweş derbas bikê. Nehakê te telefona min "engelemiş" kiriye lê ez zanim ku em yê hev in quban em nikarin jev qut bin. Ez qeher'im min jî şîfrê xwe gûherandin lê zanibe ez her car bi qasî telefonke, mesajke, mailke nêzîkî te me. Tu her tim bebîşka min î. Rojbaş xweşika min.

4 Kasım 2014 Salı

İYİYDİN BE BLOG



    İyiydin, güzeldin blog çok boş bıraktım seni uzun süre sonra başım sıkıştı başına üşüştüm gecelerce. Uyusuz, bazen gözyaşı içinde bazen yüze gelen bir tebessüm eşliğinde çoğu zaman da koca bir boşluk duygusu içerisinde içimi sana döktüm. İstedim ki içimde kalmasın her şey belki bir "iç"e ulaşır ordan içim iyileşir olmadı günlük, olmadı be blog. Olsun, canın sağolsun canımız sağolsun acılar dünyası naparsın. Geçiyor sonuçta içimizi boşaltarak da olsa bizi hissizleştirerek de olsa bizi yıkarak da olsa... Geçiyor be gülüm de bizi delip geçiyor. Hade eyvallah!